Background

Keratokonus




entry image

Keratokonus

Keratokonus, korneanın ilerleyici ektatik bir bozukluğudur ve korneanın merkezi veya parasantral bölgesinde incelme ve konik bir şekil alması ile karakterizedir. Böylece korneanın normalde olması gerektiği gibi yuvarlak ve düzgün bir yüzeye sahip olması mümkün olmaz bunun yerine kornea öne doğru bir koni şeklinde çıkıntı yapar. Bu değişim, ışığın retinaya düzgün bir şekilde odaklanamamasına neden olur, bu da görme bozukluklarına yol açar.

Keratokonus için risk faktörleri nelerdir?

Keratokonik korneanın biyomekanik yapısındaki zayıflama genellikle asimetrik bir şekilde ortaya çıkar. Hastalığın etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik predispozisyon, çevresel faktörler ve korneaya mekanik stres (örneğin, sık göz ovalama) önemli risk faktörleri olarak kabul edilir.

1) Genetik Yatkınlık:

  • Aile Geçmişi: Keratokonus, ailede daha önce bu hastalığın görülmesi durumunda daha yüksek bir risk taşır. Aile bireylerinde keratokonus olan kişilerde hastalığın görülme olasılığı artar.
  • Genetik Sendromlar: Down sendromu, Ehlers-Danlos sendromu, Marfan sendromu ve Leber konjenital amarozisi gibi genetik hastalıklarla ilişkili olarak keratokonus görülebilir.

2) Yaş:

  • Genç Yaş: Keratokonus genellikle ergenlik döneminde (10-20 yaş arası) başlar ve erken yetişkinlik döneminde (20-30 yaş) ilerler. Bu yaş grubu, hastalığın en sık görüldüğü dönemdir.
  • İlerleyen Yaş: Keratokonus genellikle 30-40 yaşlarına geldiğinde ilerlemesini durdurma eğilimindedir, ancak bu durum hastadan hastaya değişebilir.

3)  Cinsiyet:

  • Cinsiyet Farklılıkları: Bazı çalışmalarda erkeklerde daha sık görüldüğü rapor edilmiştir, ancak cinsiyet farkı çok belirgin değildir ve her iki cinsiyette de görülebilir.

4)  Etnik Köken:

  • Yüksek Risk Grupları: Ortadoğu, Güney Asya ve Kuzey Afrika kökenli bireylerde keratokonus daha yaygın olabilir. Bu bölgelerde yaşayan kişilerde genetik yatkınlık daha belirgin olabilir.
  • Coğrafi Farklılıklar: Farklı etnik gruplar arasında keratokonus prevalansında değişiklikler olabilir.

5)  Çevresel ve Davranışsal Faktörler:

  • Göz Ovalama: Kronik göz ovalama, keratokonus gelişimiyle güçlü bir şekilde ilişkilidir. Göz ovalama, kornea üzerindeki mekanik stres nedeniyle kornea yapısının zayıflamasına katkıda bulunabilir.
  • Atopik Hastalıklar: Alerjik rinit, atopik dermatit ve astım gibi atopik hastalıklar olan kişilerde keratokonus daha sık görülür. Bu durumlar, göz ovalama eğilimini artırabilir.
  • Ultraviyole Maruziyeti: Ultraviyole ışınlarına uzun süreli maruziyetin, korneal stromada kollajen çapraz bağlarının zayıflamasına neden olabileceği düşünülmektedir.

6)  Refraktif Cerrahi:

  • Post-LASIK Ektazi: LASIK gibi refraktif cerrahiler sonrası keratokonus veya keratektazi gelişme riski, özellikle subklinik keratokonus varlığında artabilir.

Hastaların şikayetleri nelerdir?

Hastalarda refraksiyon kusurlarında hızlı ilerleme nedeniyle sık sık gözlük ya da kontakt lens değiştirme ihtiyacı doğar. Ayrıca refraktif düzeltmeye rağmen net görememe, çift görme ya da ışık hassasiyeti gibi şikayetler olabilir.

Tanı

Keratokonus tanısı klinik muayene, korneal topografi ve pakimetri ile konur.

Kornea eğrisinin artmasına bağlı hastalarda miyopik astigmatizma gelişir. Bu astigmatizma erken dönemde regüler iken hastalık ilerledikçe irregüler hal alır. Hastanın biyomikroskopik muayenesinde korneada görülen Fleischer halkası, Vogt striaları, apikal skarlaşma, Rizzuti işareti, Munson belirtisi, stromal bulanıklık gibi spesifik bulgular tanı koydurur.

Korneanın eğrilik, asferisite ve kalınlık dağılımını değerlendiren korneal topografi keratokonusu tespit etmek için en yaygın kullanılan tanı yöntemidir.

Tedavi

1) Gözlükler: Erken evrelerdeki astigmatizma gözlüklerle kısmen düzeltilebilir, ancak hastalık ilerledikçe yeterli olmayabilir.

2) Kontakt Lensler: Sert gaz geçirgen veya skleral lensler, keratokonuslu hastalarda düzensiz astigmatizmayı düzeltmede daha etkilidir.

3) Korneal Kollajen Çapraz Bağlama: Keratokonus ve diğer ektatik kornea hastalıklarının progresyonunu durdurmak amacıyla kullanılan bir tedavi yöntemidir. Genç hastalar, özellikle 35 yaş altında, refraksiyonunda belirgin ve sürekli bir kötüleşme olan, son 6-12 ay içinde keratometri değerlerinde en az 1 diyoptri artış, korneal incelme veya düzensiz astigmatizmada belirgin artış gözlemlenene hastalara uygulanır.

4) İntrakorneal Ring Segmentleri: Kornea içine yerleştirilen halkalar, korneanın şekil bozukluğunu düzeltebilir ve görmeyi iyileştirebilir.

5) Korneal Transplantasyon: Keratokonusun ileri evrelerinde, özellikle hidrops gelişmişse veya diğer tedaviler yeterli olmadığında, penetran keratoplasti veya derin anterior lameller keratoplasti (DALK) gerekebilir.


Paylaş